Kayıtlar

Unutsam uyurum uyarsam unuturum unutsam uyarım uyursam unuturum

O kadar üzgünüm ki uyku tutmuyor insanın uyuyabilmesi için bir miktar saadeti içinde tutması, koruması gerekiyormuş. O kadar kederliyim, o kadar ki... bu hüzün beni kendimde kendine hapsetti aynı zamanda da hüznümün kendisinin hapsinden çıkmak istemiyorum çıkmak istesem de çıkamıyorum çırpındıkça batıyorum çirpınmasam da içerde çürüyorum  çaresizim bu hüznün telafisi yok bu geçen zamanın bu kırıklığımın tamiri bu nefretimin şefkati yok bu sevgisizliğin sevgisi bu acımasızlığımın bir merhameti yok kendini kazan bir çukurum ben, yükseldikçe sarplaşan bir uçurum. Her canlı bir kez ve son kez bu hüznü tadacak deseler yine der miydim bela doğar mıydım bu kahrolası karanlığa?

rüzgarın eserken götürdüğü çiçeklere sevinememe

Güzelliği ve aşkı hasetsiz kucaklamak

Koku

Resim
" Duymuyor musunuz kokuyor Kokuyor kokuyor kokuyor kokuyor."                                                              M.C. Anday- Çürük Koklamak insanın nefesiyle bütünleşik bir duyudur. Ayrıca kaçılmazdır da. İnsan nefes almayı sürdürdükçe koklamayı da sürdürmektedir. Bir çiçeği koklarken çiçeğin salgıladığı koku bir noktada nefesimize dönüşür. Çiçeğin kokusu ile bulunduğumuz yerin havası aldığımız nefeste toplanır. Koku insanın varoluşu için de bir değer taşır. Bir bebek doğduğunda kulakları ve gözleri henüz açılmamışken annesinin varlığını hissedebilsin ve annesinin kokusunu alabilsin diye hızlıca birbirlerine yakınlaşmaları  sağlanır. Hem anne için hem de bebek için karşılıklı bir bağ koku yoluyla tanımlanır. Onların birbirlerinden aldıkları koku değişmeden kalabildiği müddetçe o bağın varlığı devam eder. Koku duyusu beynimizdeki limbik sistemle (duyguları içerir) aynı alanda konumlanmaktadır. Hafızamız ile doğrudan bir ilişkisi olduğundan kokular temsil ettikleri anı

Bal Böceği

Bal Böceğime, Sen doğduktan 1 saat sonra teker teker seni kucağımıza aldık. Sıra bana geldiğinde ve sen kucağıma geldiğinde uzun süredir üzerime sinmiş hissizliğim silindi ben sanki gövdesi oyuk kuru ağaçtım ve sen kurumuş dallarımı filizlendirdin. Gözlerimdeki yaşlardan etrafı bulanık görmeye başladığımda kollarımdaki minik ağırlık, yükümü hafiflettin, kalbimi merhametle yıkadın. Şimdi 1 aylık 11 günlükken bile her kucağıma aldığımda seni yüreğimi hafifletiyor üzerimdeki ölü toprağını süpürüyorsun. Tanrı'nın merhametini seninle anlamlandırabiliyorum. Karşılıksız sevgimin bir volkanik dağ patlaması gibi her defasında sana doğru fışkırması, minik ellerinle elimi tuttuğunda kalbimin heyecanlanması, dudak büzdüğünde içimin yanması ağladığında annene telaşla seni uzatmam daha bir çok şey seni bana gönlümce sevdirdi. ben bunları yazmak istedim minik bal böceğim. Sana duydığum onca histen bihaber yaşamanı istemedim. bu hisler tazeyken henüz unutulmamışken seni var olabildiğince çok sevdi

Aralık

Bu bir Rüya  Dün gece rüyamda bir şarkıyı yaşadım. Feridun Düzağaç'tan Beni Bırakma. Şarkının mahiyeti ve sözleri kendiğinden bir rüyayı anımsatıyordu bana. Bu sebepledir ki bu şarkıyı burada anlatmanın benim için anlamlı olacağını düşündüm. Bir sabah uyandım dedim ki bu şarkı yaşamadığım, hissedemediğim duyguların bir çözüntüsü olmuştur belki. Beni bırakmanın albümünün ismi de uykusuza masallar...denkliğin denk gelişi asla tesadüf olamaz değil mi?     Yaşamım boyunca  hep anlam yordum. Benim tuhaflığım, zaafım ve zayıflığım denkliklere anlam yormak oldu. tabi ki rüyama da anlam yoracaktım, yorduklarımı unutmayayım diye yazacaktım. yazdıklarımdan defaatle rahatsızlık duyacaktım ama silmekten, bir kenara bırakmaktan ve unutmaktan vazgeçecektim. bu defa benim için kolay olanı seçmedim. şarkı kendiliğinden kendime bir öykü oluşturdu. bu öyküyü hafızamın derinliklere nasıl gömebilirim? Şahsi hayatımda hiçbir şey yaşanmasa da bana uzak olan birlikteliği sesime bir ses bulduğum o  rüyayı

DİLENME

-Ne olur ne olur paranız batsın açın kollarınızı sarılın bana Allah tuttuğunuzu altın etsin abim, ablam. Allah sevdiğine kavuştursun seni azıcık sevgi ver be abim azıcık sevgi versen seni fakir yapmaz beni sevsen ölmezsin hediyedir ablam al kalbim para istemem sende kalsın. Sevgi dilenen gözlerle karsışındaki sağır insana baktı.