Unutsam uyurum uyarsam unuturum unutsam uyarım uyursam unuturum
O kadar üzgünüm ki uyku tutmuyor insanın uyuyabilmesi için bir miktar saadeti içinde tutması, koruması gerekiyormuş. O kadar kederliyim, o kadar ki... bu hüzün beni kendimde kendine hapsetti aynı zamanda da hüznümün kendisinin hapsinden çıkmak istemiyorum çıkmak istesem de çıkamıyorum çırpındıkça batıyorum çirpınmasam da içerde çürüyorum çaresizim bu hüznün telafisi yok bu geçen zamanın bu kırıklığımın tamiri bu nefretimin şefkati yok bu sevgisizliğin sevgisi bu acımasızlığımın bir merhameti yok kendini kazan bir çukurum ben, yükseldikçe sarplaşan bir uçurum. Her canlı bir kez ve son kez bu hüznü tadacak deseler yine der miydim bela doğar mıydım bu kahrolası karanlığa?